Türkçe Öğretimi Açısından Özen Öğrenme Güçlüğü

Batıkent | Fayda Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

Ar ş . Gör. Duygu UÇGUN

Özel ö ğ renme güçlü ğ ü, ö ğ renmeyle ilgili bir sorun olarak alg ı lanmakta ve bu ş ekilde tan ı t ı lmaktad ı r. Bununla birlikte özel ö ğ renme güçlü ğ ü, gördü ğ ümüz, duydu ğ umuz, tan ı maya çal ı ş t ı ğ ı m ı z ş eylerin alg ı lanmas ı yla ya da i ş lenmesiyle ilgili bir sorun olarak ya ş anmaktad ı r  Baz ı ara ş t ı rmac ı lar, ö ğ renme bozuklu ğ u kavram ı n ı , zekâs ı normal ya da normalin üzerinde olan fakat buna ra ğ men kendisinden beklenen akademik becerileri kazanamayan çocuklar için kullan ı rlar (Korkmazlar, 1992).

1917’de Hinsselwood, bu bozuklu ğ u “do ğ u ş tan kelime körlü ğ ü” olarak tan ı mlam ı ş t ı r. 1941’de Strauss ve Warner minimal beyin disfonksiyonu terimini kullanm ı ş ve yeterli entelektüel düzeye sahip olduklar ı halde, okuma güçlü ğ ü nedeniyle okulda ba ş ar ı l ı olamayan vakalara i ş aret etmi ş tir. Bu günkü tan ı ma en yak ı n ş ekliyle ilk kez 1942’de Kirk taraf ı ndan “Learning Disabilty”terimi kullan ı lm ı ş t ı r

1988 y ı l ı nda ABD Ulusal Ö ğ renme Bozuklu ğ u Birle ş ik Komitesi’nin (NJCLD) yay ı nlad ı ğ ı tan ı ma göre, “ö ğ renme bozuklu ğ u genel bir terimdir ve dinleme, konu ş ma, okuma, yazma, ak ı l yürütme ile matematik yeteneklerinin kazan ı lmas ı nda önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir bozukluk gr ubudur” (Korkmazlar, 1992: 57).

Sayfamızı Paylaşın